18 Eylül 2014 Perşembe

PASİF DEĞİL SAKİN

    Heyecan lazım bize.Umut dolu günlere ulaşabilmek için. Umut lazım biraz heyecanlanabilmek için.  Biraz dik duruş,biraz samimiyet,yeni bir hareket ve büyük bir dua lazım.
   Yeni başlanılan iyi bir işi bitirecek kadar,başlanmamış iyi bir işe başlayabilecek kadar,bir kişiye daha o heyecanı aktarabilecek kadar heyecan lazımdır bize.
   Bir heyecanımız olmalı yeni bir evin kapısını aralayabileceğimiz,o kapıdan içeriye yeni gönüller sokabileceğimiz,yeni tanıdığımız birini sevebileceğimiz.Sezai KARAKOÇ un dirilişçi tanımında ki gibi bir heyecan;pasif değil ama sakin. Rahatsız etmeli kimseyi,tam üzerimize oturmalı ne sıkmalı ne de bir beden büyük gelmeli.Ne sessiz olmalı ne de gürültülü. Her şey tam kararında ayarında olmalı.
    Sokaklarda yürürken adımlarımıza eşlik edecek bir düşünce bu.Yazı yazarken kalemimize,konuşurken kelimelerimize,ağlarken gözyaşlarımıza,gülerken tebessümlerimize eşlik edecek bir düşünce bir heyecan.
   Zaman zaman yavaşlamalı mı? Hayır zaman zaman coşkuyla ilerlemeli ama kimi zaman da durulmalı . Coşkuyla hızı ayırt edebilmeli ve her daim sakin olunmalı. Hız yaparsak atlarız. Yapmamız gereken bir şeyi es geçeriz. Hiç bir şeyi atlamamalıyız. Tek tek ince ince ilerlemeliyiz. İpil ipil akmalıyız kalplere,ince bir iş gibi işlemeliyiz düşüncelerimizi,düşlerimizi beynimize.Filistin i düşlemeliyiz mesela 'ÖZGÜR FİLİSTİN 'i. Ama Filistin i düşünürken Suriye'yi atlamamalıyız.
   Gönlümüz,heyecanımız, sevgimiz ;duymayana kulak,konuşamayana ses,görmeyene renk,yürüyemeyene yol olmalı. Kimin neye ihtiyacı varsa o olabilmeli.
   Yeni bir bilinçle birleştirmeli bu heyecanı;iman bilinciyle, islam bilinciyle. Birbirine katmalı. İslamsız heyecanın hiç bir manası yoktur. Yarın giyeceğimiz kıyafeti seçerken sahip olduğumuz,gezmeye giderken sahip olduğumuz heyecanın fiilen hiç bir ehemmiyeti yoktur.
   Görev edinirken heyecanlanmalıyız. Dünyada ki savaşlara karşı dururken... İslama hizmet ederken heyecanlanmalı,bir teyzeye yardım ederken ,bir sohbete giderken,bir kitap okurken,KUR'AN-I KERİM okurken. Kur'an-ı hediye ederken. Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münker ( Ali İmran/114) "iyiliği emretmek ve kötülüğü men etmek " anlamına gelen bu ayeti kerimeyi uygularken heyecanlanmaktır mühim olan.
    Ve birbirimizi ,kardeşlerimizi severken heyecanlanmak. Sevgimiz ve iyiliğimiz birleşirse mevcudiyetimiz o vakit başlar. Ancak o zaman kardeşlerimizi istemeyenlere karşı savaşabiliriz.Nefislerimizle ve nefislere köle olmuşlarla,ırklarını üstün görenlerle,başkalarını küçük  görenlerle ,yok sayanlarla başa çıkabiliriz.O zaman karşı çıkabilir ,yanlış düşündüklerini söyleyebiliriz. İşte o zaman ağlayan birinin gözyaşları bizim içimize akmaya başlar;kurak topraklara yağan bir yağmur edasıyla.                                                                                                                                       
   Ağlayanların gözyaşlarını silelim diye,evsizlere ev,uykusuzlara uyku olabilelim diye Rabbim hepimize islamın heyecanını tattırsın ve heyecanımıza heyecan katsın. Amin.


Bir şey yap güzel olsun. Huzura vesile olsun, rikkate yol                 açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin.
Bir şey yap doğru olsun. İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Rüzgâra ve akıntıya kapılmasın; kırılsın lakin eğilip bükülmesin.
Bir şey yap adil olsun. Haktan hukuktan ayrılmasın. Zalime haddini bildirsin, mazlumun payını versin.

  Mustafa KUTLU, Hüzün ve Tesadüf

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder