seni çağıranlar gelmemiş,
üstelik mahcup da değiller.
anla ki kuzgunların derdi
artık sen değilsin.
bir hayal gördün,
hayata benzettin, geçti.
Muzaffer Serkan Aydın
Yalan söylemek kötü bir şeydir arkadaş ve sen artık hamd etmeyi
bıraktın sanki. İyiyim diyorsun sadece. İyiyim. Emin misin? Şüphede
bırakıyorsun beni. İnsan hep iyi olmaz çünkü. Olmamalı, fıtratına aykırı. Arada
bir çığ düşmeli çatına, bir fırtına yerle bir etmeli o sağlam duvarlarını.
Etmeli ki enkazından yeniden bir sen doğarken daha güçlü, daha sağlam
atabilesin temellerini. İnsan deneyerek öğreniyor, sen de biliyorsun. Yeniden
var oldukça daha dayanıklı malzeme
kullanıyor yapısına. Malın iyisinden de kötüsünden de anlıyor. Gerçi kimisi de
adi malda inat etmiyor değil. O başka mesele.
Sana dönecek olursak emin olamıyorum arkadaş. Kıyından uzaklaşmış
hissediyorum kendimi. Boyumu aşıyor artık suların. Havan, suyun, toprağın...
Uzaklaştıkça yabancı bir memleket oldun çıktın. Yalancıydın, yabancısın bir de
şimdi. İşe bak. Ama hani sokakta görsem bir yerden gözüm ısırıyor diyecek
cinsten değilsin daha. Korkmuyor değilim. Ara ara el sallıyorum kıyına. Bazen kendi telaşındasın, bazen umut veriyor selamın
sabahın. Hava karardı mı bir sakinlik çöküyor caddelerine, o zamanlar daha çok
benim toprağım diyorum. Emin yaklaşıyorum sana. Yarın güne tebessümle uyanıyorum.
Uzaklaşma! Bekle biraz. Anlattıklarımdan hoşlanmadığını biliyorum;
ama beni duymalısın. Gördün mü bak “Seni çağıranlar gelmemiş / Üstelik mahcup
da değiller.” Sen ise yüzüne yerleştirdiğin her tebessümü kar zannediyorsun.
Sen şişirirken benliğini, adım adım
uzaklaşıyorsun kendinden. Hayır! Hayır, ben bu tebessümü tanımıyorum.
Buram buram samimiyetsizlik kokuyor. Sanıyorsunki acı çekenler gülümsemiyor.
Mutluluğu aradığın yerde bulacağına emin misin? Ya da şart mıdır mutlu olmak,
diğer yüzünde sabrın sonu selametse?
Fena olmak kötü bir şey değil arkadaş. Yanlış anlatmışlar sana.
Yüzün hep gülecek değil ya, bazen kaybolmalısın kaldırım taşlarının arasında.
Gece yüzüne sert bir ayazın çarptığını hissetmelisin. Bilmelisin sokakta yatan
küçük bir bedenin ne denli titrediğini, bilmelisin ki onu anlayabilesin. Acı
pişirir insanı arkadaş. Acı hoş eder insanı, ruhu besler. Bir vicdanının var
olduğunu hatırlatır. Hala tam olarak kararmamış bir kalbin olduğunu hatırlatır.
Ümit vardır.
İşte bu yüzden iyiyim deme! Deme işte. Sen bana benzemezsin o zaman.
Ben olmak bunu mu gerektirir sahi? Bilmiyorum, ama eğer iyiliğin beni yok
sayacak cinstense uzak kal arkadaş. Yabancı kal ya da gel beraber hamd
edelim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder