Zafer Kimin?
Yine bir yerler
ateş altında. Bu gece yine birileri ölüyor, yine çocuklar yetim kalıyor.
Yangınlar çıkarken hayatlar sönüyor... Filistin yüreğimizin en ateşli yeri,
yani öyle olması gerekiyor. Ateşin sadece düştüğü yeri değil bizim içimizi
yakması, bizi ayağa kaldırması gerekiyor. Hanzalalar, o gök yüzlü mahzun
bakışlı ve bir o kadar büyük yürekli cesur çocuklar çoğalıyor. Yine unutuluyor
yanan evler, yürekleri yanan eşler, kundaklarda ağlayan bebekler... Tıpkı maden yangınları gibi unutuluyor.
Bazen kömür peşinde kararan dünyalar, bazen de kömürü örten bir avuç toprak
için kararıyor. Bir avuç toprak için ölüyor; ölmek için doğan çocuklar.
Biz; hep aydınlık
olan dünyamızın kapısının kilidinden bakıyoruz bilmediğimiz o karanlık ya da kızıl
dünyaya; uzaktan görüyoruz çırpınışları, bi fısıltı gibi geliyor haykırışlar.
Biz de ağlıyoruz ama çok uzaktaki yangınları söndüremiyor gözyaşlarımız. Kapılarımızın
ardından sadece dua ediyoruz yapabilecek başka bir şeyimiz yokken. Ve bir
çocuğun yüreği bizim dualarımızla serinliyorsa eğer, gözyaşlarımız yüreklerdeki
yangınlara ulaşıyor demektir, gözyaşlarımız ateşleri biz habersizken söndürüyor
demektir... Müminler ancak kardeştirler ve kardeşler arada km ler de olsa
birbirlerini tanırlar. Biz madden tanıyamadığımız kardeşlerimizi dualarda
tanırız ve hep onlarla yan yanayız.. Zafer inananlarındır, zafer duayla birlik
olanlarındır..
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilZaferler hiç bir yazıya sığmaz,sadece yüreklere sığar. Bahsettiğimiz zaferler inşallah uzaklarda değildir. Yorumun için teşekkürler.
YanıtlaSil